DOSEM, Ankara için önemli bir kazanım”
Doğa Okulu Sanat ve Ekoloji Merkezi (DOSEM) ve Zigana Doğa Okulu Başkanı Savaş Aydın doğanın insan hayatındaki önemine vurgu yaparak,
DOSEM’in Ankara’da doğaseverler için büyük bir açığı kapatacağını anlattı.
Başkent’e konuşan Aydın, “Doğa Okulu Sanat ve Ekoloji Merkezi, Ankara için
çok önemli bir kazanım olacak. Çünkü Ankara’da bu konuda ilk ve tek ekolojik
okuryazarlık okulu olarak faaliyet vereceğiz ve dört mevsim her iklim de her
koşulda bu faaliyetimiz sürdürmeyi planlamaktayız.”
DOSEM’in doğa eğitimleri için de önemli bir alan olacağını anlatan Aydın, “Tüm
doğa severler burada doğayla ilgili eğitimler alacaklar uzman ve doğa
konusunda “en”leri barındıran bir ekipten bu çalışmaları hem yakından
görecekler, hem eğitimine katılıp bilgi sahibi olacaklar. Uygulama alanı olarak
da burada uygulama yapabilecekler. Kişisel gelişim için de çok önemli olan bir
faaliyet alanında kendilerine yer bulacaklar” diye konuştu.
Doğa Okulu nedir ve neye hizmet etmeyi amaçlamaktadır?
Doğa Okulu Sanat ve Ekoloji Merkezi (DOSEM), kısaca tanımlamak istersek,
ekolojik okuryazarlığın temel eğitim merkezidir. Akademik olarak
tanımlayamadığımız bir yeri koruyamayacağınıza göre tanımlamak için de
envanterini çıkarmanız gerekiyor. Her işte bu esası temel almak gerekiyor. Bu
esas üzerinden hareketle ülkemizdeki doğal güzellikler sanatsal aktiviteler ve
sosyal birleşimleri kültür harmonisini de dikkate alarak bio çeşitliliği ekolojik
dengeyi o habitatın birleşenlerini o coğrafyanın insanlarına öğretmek tanıtmak
bilgilendirmek gerek. Ortak aktiviteler yapmak, farkındalık etkinlikleri
düzenlemek önemli. Ama temelde ekolojik okuryazarlığın başlangıç noktası
olarak Zigana Doğa Okulu faaliyetleri sonucunda elde edindiğimiz bilgi ve
tecrübeyi Ankara’da da ülkemizin ihtiyacı olan sanat ve ekoloji üzerine
yapılacak çalışmalara eklemek istedik. Bunu yaparken de bu alanda duyarlı olan,
alanında başarılı olan akademisyenlerce, sivil toplum kuruluşları ve bu
kuruluşların yetkilileri doğa severleri sanatçı organizasyonlarını oluşturalım
istedik. Amacımızı gerçekleştirmek için uygulama alanı olarak oluşturmak
gerekliydi. Bu nedenle Ankara ili Gölbaşı ilçesi Karaali Yazlık Mahallesi’nde Tam
Derin Arkaç mevkiinde Aydınkent’te 30 dönümlük bir alan oluşturduk. Stratejik
2
bir noktada bulunan bu yer kent ormanı olan, Beynam ormanlarına da oldukça
yakın ve yerleşim yerleri ile olan mesafesinin en yakın mesafe 7 km bu anlamda
merkezi bir konumda olması yapılacak aktiviteler için önemli bir destinasyon
sunması nedeniyle seçilmiş bir alandır .
Doğa Okulu Sanat ve Ekoloji Merkezi (DOSEM) ne zaman kuruldu?
Doğa Okulu Sanat ve Ekoloji Merkezi (DOSEM) 2022 yılında planlandı,
projelendirildi ve Ankara Kalkınma Ajansına proje olarak sunuldu. Yaptığımız
fizibilitede Ankara’nın bu tür oluşumlara ve yerlere ihtiyacı olduğunu tespit
etmemiz nedeniyle ajansın sonucunu beklemeden bu çalışmayı başlattık.
Mevcut yer tamamen özel mülkiyetimizde olan bir yerdir. İnternet üzerinden
www.ziganadogaokulu.org, www.ziganacd.org, www.savasaydin.com.tr ve
google üzerinden arama motoruna “Doğa Okulu Sanat ve Ekoloji Merkezi”
yazmanız halinde proje ve yerle ilgili tüm dokümanlar çıkmaktadır. Tabi bu
çalışmanın temeli Zigana Doğa Okulu’na dayanmaktadır. İsterseniz kısaca bu
okuldan bahsedeyim. Zigana Doğa Okulu 2011 yılında resmi olarak Zigana
Coğrafyası Derneğinin girişimleri ile Ankara’da kurulmuştur. Ancak kapsamlı
çalışmalar için, yapılan aktivite ve faaliyetler için bir eğitim alanına ihtiyaç
doğması üzerine de aynı yıl içinde dernek başkanı olarak ben doğduğum köy
Gümüşhane‘nin Torul ilçesine bağlı Zigana Köyü‘ndeki Taş Mektep Zigana
İlkokulu bu girişimler sonucu kaymakamlık ve valiliğin de ortak çalışmasıyla köy
muhtarlığı tüzel kişiliği içerisinde Zigana Doğa Okulu’na dönüştürdük ve burada
temelde ekolojik okuryazarlık eğitimleri gerçekleştirmeye başladık. Sergiler,
edebiyat söyleşileri gibi sanatsal faaliyetler yürütülürken yine ayrıca burada
soyut ve somut kültür varlığı çalışmalarının yanı sıra kaybolmaya yüz tutmuş
kültürel değerlerinde yaşatılmasına yönelik olarak faaliyetler yapmaya başladık.
Örneğin biz Gümüşhane’de Lames için “Lames Bilim Kültür Ve Sanat Şenliği”
yapmaktayız bu yıl da Ağustos ayında 13’üncü yapacağız.
Lames nedir?
Zigana’da lames olarak bilinmesine karşın Gümüşhane’de Lemis olarak
söyleniyor. Ülkemizde de genel adı gözleme olarak bilinen lames için Türkiye’de
bir ilk olarak “Lames Bilim Kültür ve Sanat Şenliği” yapılmaktadır. Böylece
temeldeki ekolojik okuryazarlık anlayışına eko turizm ölçeğinde koruma ve
kollama dengesine dikkate alınarak sürdürülebilir bir anlayış çerçevesinde
3
yöresel bilinçlendirmeyi hedef alan bir çalışma gönüllü çalışması yapılmaktadır.
Bundan daha ötesi 2011 yılında yapılan bu çalışmanın kuruluşun akabinde
bölgedeki bio çeşitliliğe dikkat çekebilmek doğal güzelliği korunabilir hale
getirebilmek ve buradaki bitki örtüsü konusunda habitat konusunda öncelikle
yöreyi bilgilendirmek amacıyla orman bakanlığı ile ortak bir çalışma yapılmış
biyolog Mehtap Öztekin‘in özel gayretleri ile birlikte Zigana Doğa Okulu
Herbaryum açılmıştır. Herbaryum aynı zamanda Türkiye’nin özel sektördeki
3’üncü bitki müzesi olarak kayda geçmiştir. Bu kapsamda dört yıl boyunca bu
bölgede habitat çalışmaları alan çalışmaları yapılmış bitki müzesi
zenginleştirilmiş bitki müzesindeki bütün bitkilerin bir örneği de Orman
Bakanlığı Bitki Müzesi’nde muhafaza edilmektedir.
“DOSEM’İN HEDEFLERİ”
Doğa Okulu Sanat ve Ekoloji Merkezi’nin (DOSEM) hedefleri nelerdir?
Sivil toplum kuruluşlarının hak temelli çalışmalarında bilgilerin toplanıp
yayılması ve çözümler üretmesi çok önemlidir. Bu faaliyetler belirlenmiş bir yol
haritasının oluşturulması faaliyet alanında yer alan en fazla paydaş ile birliktelik
sağlanması ile daha da etkili sonuçlar vermektedir. Faaliyetlere ilişkin kararların
stratejik plana bağlı olarak verilmesi, bu planın katılımcı bir anlayışla
gerçekleştirilmesi ve kararlardan etkilenen vatandaşlar tarafından gelişmelerin
izlenebilmesi, kamu yöneticilerinin karar sürecini daha fazla etkilemektedir.
Çevre hakları konusunda çalışmalar yapan bir STK olarak gerçekleştirdiğimiz
faaliyetlerde de bu gereklilikleri çok net bir şekilde fark ettik. Çevre hakları
konusunda izleme ve müdahalenin sürekliliğinin sağlanması için ilgili STKların
diğer kesimlerin birlikteliğinin ve işbirliğinin mutlaka sağlanması gerekmektedir.
Bu birliktelik sonucu ortaya çıkacak karar ve metinler başta kamu kesimi olmak
üzere tüm toplumsal kesimler üzerinde daha fazla etki bırakacaktır. Bu
bağlamda hedeflerimiz arasındaki temel ilke “Yerin üstü yerin altından daha
değerlidir” düşüncesidir. Bu düşünceden hareketle Ankara’dan başlayarak
ulusal ve uluslararası ölçekte doğamızı korumak için bir yol haritasıdır.
Üyelerimiz, gönüllülerimiz ve tüm dostlarımızla bu yolda yürümeyi hedefliyoruz.
Vizyonumuz, çevre haklarını geliştirerek sürdüren, ekolojik bilinci güçlendiren,
doğayla gelişme yaşama ve korunma konusunda farkındalığı artıran,
savunuculuğunun yanı sıra kültürel ve evrensel değerleri koruyan, etkili ve
güçlü bir sivil toplum kuruluşu olmaktır.
4
Doğa Okulu Sanat ve Ekoloji Merkezi (DOSEM)’in Ankara’ya katkısı ne olacak?
Doğa Okulu Sanat ve Ekoloji Merkezi, Ankara için çok önemli bir kazanım
olacak. Çünkü Ankara’da bu konuda ilk ve tek ekolojik okuryazarlık okulu olarak
faaliyet vereceğiz ve dört mevsim her iklim de her koşulda bu faaliyetimiz
sürdürmeyi planlamaktayız. Tüm doğa severler burada doğayla ilgili eğitimler
alacaklar uzman ve doğa konusunda “en”leri barındıran bir ekipten bu
çalışmaları hem yakından görecekler, hem eğitimine katılıp bilgi sahibi
olacaklar. Uygulama alanı olarak da burada uygulama yapabilecekler. Kişisel
gelişim için de çok önemli olan bir faaliyet alanında kendilerine yer bulacaklar.
Yine aynı zamanda sanat ve edebiyat kültürel faaliyeti olarak da bir çok
sanatçıyla burada birebir atölye çalışması yapabilecekler. Her atölye
çalışmasında kendilerine yer bulabilecekler. Her aktivitede kendilerine çalışma
imkanı sağlayabilecekleri gibi, ürettikleri ürünleri de sergileyebilecekler. Hatta
konaklamalı alanlar yapıyoruz. Burada birer hafta üzerinde hem üretecekler
hem de ürettiklerini sergileme imkanı elde ettikleri için sanat ve edebiyat olarak
kültür faaliyetlerine de katkı sağlanmış olacak. Yine Ankara için ayrı bir kazanım,
bütün Ankara’nın ilçelerini barındıran bölgesel ilçe bazındaki bahçemizde her
ilçeden getirdiğimiz topraklarla oradaki bitki örtüsünü canlandırmaya ve burada
yaşatmaya çalışıyoruz ufak ama seçkin bir botanik parkı oluşturuyoruz. Bu da
bölgenin bu konudaki eksikliğini en iyi şekilde gidermeye çalıştığımız bir çalışma
olacak. Malum artık insanlar teknoloji ile dijital yaklaşımla ulaşamadıkları
yerlere ulaşabilecek ancak burada çıplak gözle görebilecekleri ve bilgi
edinebilecekleri coğrafyalar ile ilgili bütün bilgileri de özellikle bitki örtüsü
açısından yakinen görebilecekler. Bu noktada esas olan Ankara’daki endemikleri
sergileyebilmek. Ayrıca, bu konuda eğiticilerin eğitimiyle bir an önce başlamak
istiyoruz. Daha sonra üniversiteler ve diğer okullarımıza, lise, ortaokul, ilkokul,
okul öncesi seviyesine de inmeye çalışacağız. Temelde doğaseverlerle zaten
ortak bir çalışma yapacağımız için 7’den 70’e herkesi kucaklayıp burada doğa
severleri bir araya getirmiş olacağız. Hatta mümkün olursa sanatçılarımızın
eserlerini, doğasever üreticilerimizin ürünlerini de burada kendileri tarafından
sergilenmesi halinde katılımcılara aktif işlere ziyaretçilere sunma imkanımız
olacak bu da güzel bir çalışma olarak karşımıza geliyor. Katılımcıların
yeteneklerini değerlendirebilirsek güzel sonuçlar alabileceğimiz bir alan
oluşturmuş olacağız. Burada tabii katılımlarla paylaşımlarla bu daha da
gelişecek. Her fikre her aktiviteye bu alandaki çalışmalara alanımıza açık
5
tutuyoruz. Önemli olan doğa severlerin mesajlarını da diğer doğa severlere
aktarabilmek.
Doğa Okulu Sanat ve Ekoloji Merkezi (DOSEM) örnek bir proje bu tür proje
üretmek insanlara neler tavsiye edersiniz?
Doğa sevgisi insanın yaşam sevgisidir. Kusursuz bir düzenlemeyle var olan doğa
dengesini biz insanlar bozmadığımız sürece doğa kendini yenileyerek bizi de
içinde barındırarak yaşamaya devam edecektir. Buna barışçıl yaşam diyoruz.
Öfke ile hareket edenin zararının kendine olduğunu hepimiz biliyoruz, Mesele
bilmediğimizi öğrenmek ise bu konuda en iyi öğreticilerden birisi doğadır.
Konusunda uzman kişi ve kurumsal yapılarla çalışması halinde üretilmeyecek ve
uygulanmayacak hiçbir proje yoktur. Ayrıca içinde gönüllüleri olan hiçbir proje
başarısız olmaz. Bu inançla başararak devam ediyoruz. Son cümle olarak
özellikle size ekibinize ve gazetenize bizlerin sesi olduğunuz için teşekkürü bir
borç biliyor. İyi ki varsınız diyorum.